Hazırlayan: Doç.Dr.İmran Hasanoğlu
COVİD-19 pandemisinin hızını kesmesine sevindiğimiz şu günlerde maalesef çocuklarda görülen ve henüz etiyolojisi belli olmayan akut ciddi hepatitler tüm dünyada tedirginliğe sebep olmaktadır. Ocak 2022’den itibaren bildirilmeye başlayan vakaların sayısı 2 Mayıs 2022 itibarıyla toplam 19 ülkede (İngiltere, İtalya, İspanya, Belçika, Fransa, Norveç, Danimarka, Hollanda, İrlanda, Almanya, Polonya, Avusturya, Slovenya Romanya, İsrail, ABD, Japonya, Kanada ve Singapur) 200’ün üzerine çıkmış bulunmaktadır. Çoğunluğu 10 yaş altında olmak üzere 1 ay – 16 yaş arasında, öncesinde sağlıklı olan çocuklarda görülen bu tabloda çocukların çoğunluğu yatırılarak takip edilmiş olup %10 gibi yüksek bir oranında karaciğer transplantasyonu gerekmiş, 1 çocukta ölüme neden olmuştur. Ağırlıklı görülen klinik tablo bulantı, kusma, karın ağrısı ve sarılık gibi ciddi hepatit semptomları iken ateş ve ishal daha az vakada görülmüştür. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün 23 Nisan 2022’de yayınladığı raporda kesin vaka için belirlenmiş bir tanım yokken, olası vaka şu şekilde tanımlanmıştır:
Akut hepatit bulguları ile birlikte;
Mevcut sürveyans sistemlerinin bu düzeyde non spesifik bir vaka tanımını yakalamada yetersiz olacağı ortada olup gerçek vaka sayısının bildirilenin çok üzerinde olması muhtemeldir. Etkenin/etyolojinin henüz ortaya konmamış olması sebebiyle bulaş yolu, olası risk faktörleri de belli değildir. Vakaların bildirildiği ülkelerin hepsinde sadece mikrobiyolojik değil, olası çevresel maruziyet, ilaç veya toksinler açısından da detaylı epidemiyolojik incelemeler devam etmekte olup henüz sonuçlanmamıştır. Bilinen birçok etkene yönelik testler yapılmış olup saptanan en yaygın patojenler adenovirüs ve SARS-CoV-2'dir. İngiltere’de vakaların %75’inde adenovirüs izole edilmiş olup bunların bir kısmının adenovirüs 41F olduğu bildirilmiştir. Vakaların en çok bildirildiği İngiltere’de 18 çocukta ise SARS-CoV-2 saptanmış olup diğer ülkelerde bildirilen vakalarda saptanmamıştır. Amerika’da bildirilen 11 vakanın 9’unda adenovirüs saptanırken bunlar arasında 6 hastada yapılan karaciğer biyopsisi sonucunda herhangi bir viral inklüzyon veya adenovirüsün immünohistokimyasal kanıtı olabilecek bulguya rastlanmamıştır. Farklı derecelerde hepatit bulguları dışında elde edilen bir sonuç henüz bulunmamaktadır.
Gerek Avrupa Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (ECDC) gerekse İngiltere Sağlık Güvenliği Ajansı’nın etiyolojiye yönelik hipotezleri olasılık sırasına göre şu şekildedir:
Olası kofaktörler ise;
2. Adenovirüsün yeni bir varyantı
3. İlaç, toksin veya çevresel maruziyet
4. Yeni bir patojen
5. SARS-CoV-2'nin yeni bir varyantı
Adenovirüs mevcut durumda en olası etken gibi görünse de en çok vakada izole edildiği ülke olan İngiltere’de son zamanlarda genel olarak artmış bir adenovirüs aktivitesi rapor edilmiştir. Fakat artmış aktivitenin artmış test sayısına bağlı olup olmadığı hususu henüz net değildir. Bunun yanısıra mevcut ağır hepatit kliniği adenovirüs için beklenen bir tablo değildir, sağlıklı çocuklarda hepatite sebep olduğu daha önce gözlenmemiştir. Bir diğer olası etken olarak ileri sürülen SARS-CoV-2 ise son 6 hafta içerisindeki pozitiflik dikkate alınmasına rağmen vakaların az bir kısmında saptanmıştır.
Mevcut durumda gerek DSÖ gerekse ECDC olası vakalarda kan, serum, idrar, gayta ve solunum yolu örneklerinin yanı sıra mümkünse karaciğer biyopsi numunelerinin olası tüm etkenler açısından sekans analizi dahil olmak üzere detaylı incelenmesini önermektedir. Ülkelerin mevcut sürveyans sistemlerini vaka bildirimleri için uygun hale getirip farkındalığı arttıracak dernekler ile iş birliği içerisinde çalışması önem arz etmektedir.